18 Mayıs 2012 Cuma

DUA,DUA,DUA

2008 temmuz ayında ani bir miğde ağrısıyla doktora gittim iğne ilaç geri geldim ama geçmedi çok daha şiddetlendi tekrar doktor ve birkaçtanesi ama geçmiyo sıkılma boğulma vekalp çarpıntısı canım boğazıma geliyo ama bir türlü çıkmıyo heran ölümle başbaşasınız.endeskopiler kolonoskopiler,tahliller ve ultrasonlar herşey yapıldı.daha sonra hocalara gitmeye başladım onlarda okunmuş bir şeyi yediğimi söylediler bu arada birçok psikolojik destek ve terapide aldım onlar bile dua etmem ve okumam gerektiğini söylediler.gittiğim hocalarda bir şifa olmadı.
ben öğretmenim ve bu rahatsızlıktn ötürü mesleğimi bıraktım evden dışarı çıkamıyorum yalnız hiçbir yere gidemiyorum. şimdide içimde yoğun bir sıkıntı var ve göğüs kafesimi tırmalıyor .
kendimide okusam başkasıda okusa miğde bulantısı çekiyoruz babam kusmaktan kötü oluyo yine psikolojik destek almaya devam ediyorum. ama hayatım da beni üzecek köü yapacak ne bir travma yaşadım nede kötü bi olay doktorlarda şaşıyo bu duruma çok neşeli ve hayat dolu bi insandım şimdi yaşama sevincim bile yok .
artık hastanelere tahammülüm yok.sabrımda kalmadı ne yapacağımı bilemiyorum.artık yaşamak istiyorum 4 senedir herşeyi unuttum Allaha çok dua ediyorum biran önce beni ayağa kaldırması için.bu dünyaya boşa gelmediğimizi düşünüyorum bir kişiyi bile Allah yolunda bilinçlense ne mutlu bana ama böyle evse oturarak ve sıkıntı çekerek ne kendime ne de başkalarına bir faydam yok bir yardımınız olursa çok sevinirim tıbbi yollara hep başvurdum bir sürü ilaç kullandım ama hiç geçmedi sıkıntım iç sıkıntısı hiç bir hastalığa benzemiyor.gittikçe karamsar olmaya ve ümitsizliğe kapıldım…”


      Bu yukarıda yazılı olan herşey tamamen gerçektir ve takip ettiğim bir blog yazarı tarafından yazılmıştır.Okudum ve çok üzüldüm.Ben kendi durumumu düşünürken bu yazılar benim karşıma çıkıyor,biliyorum ki bunlar aslında bana gönderilen mesajlar.Ben  kendi halimi düşünürken daha neler neler oluyor dünyada biliyorum zaten.Yani benim yaşadıklarım hiçbirşey değil aslında farkındayım.

      İç sıkıntısı,psikolojik sorun,travma ya da adı her ne ise çok zor birşey.Bu durum herkeste aynı belirtileri göstermiyor.Tabii bu konuda ahkam kesmek istemem.Ben burada sadece kendi düşüncelerimi ,hislerimi paylaşıyorum.

      Ben de bazı sorunlar yaşadım ve sonucunda şu an psikolojik yardım alıyorum.Yapı gereği herşeyi çok içime atmam genelde.Bu da böyle durumlarda avantaj oluyor bana göre.Böyle diyorum ama tabi yine de içime attığım,ufacık birşeyi çok fazla büyüttüğüm durumlar da oluyor maalesef.

      Ama artık herşeyi kafama takmamayı,olayları fazla büyütmemeyi,kurcalamamayı öğreniyorum yavaş yavaş.Akıl almayı,insanların düşüncelerini çok önemserim.Mesela geçen gece eşim iş için yurt dışına gitti.Eskiden olsa aman Allah neler kurardım neler?Şimdi ise öyle değilim.İyi ki de değilim.Ben kafamda saçma sapan şeyler kura kura,kendimi yıpratıyorum ama kimseye birşey olduğu yok,olan yine bana oluyor.Sinir stres sahibi oldum.Neyse eşime gitmeden telefonda dedim ki:

     -Sen beni bu gece aramasan da olur,yarın belli bir saate kadar merak etmem zaten dedim.

     -O da normal olarak ''tamam'' dedi.

     O gece ben uyumadan önce bir iki kez aradım telefonu kapalı.Bu durumda benim çıldırmam falan gerekirdi ama ''aman ne olacak ya kaçıp gitmiş bile olsa farketmez'' deyip direkt uyudum.Ertesi gün geldi normal olarak.Ablama anlatıyorum da ''kızım senin de bi ayarın yok'' diyo,gülüyoruz.

     Bir de benim şöyle bir huyum vardı eskiden.Ablamın bir kızı var.14-15 yaşlarında bir tanecik yeğenim.Mesela bazen ablamı arıyorum,Alara açıyor telefonu annesinin evde olmadığını söylüyor.Allaaaaaah ben var ya kızı bin kez arıyorum bu sefer.''Annen geldi mi?yemeğini yedin mi?sakın kapıyı kimseye açma,hatta kapı çalar da delikten bakıp yabancı birini görürsen sanki baban evdeymiş gibi yapıp,babaaaaa kapı çalıyo de'' gibisinden şeyler söylerdim.Ya da diyelim Alara arkadaşlarıyla haftasonu bir yere gidecek.Ben bunu öğrendim ya tamam artık.Ablama diyorum ki ''ben Alara'yı takip edeyim en iyisi''.Ablam da bana ''saçmalama'' falan diyo gülerek.Tabi şimdi bu yazıları okuyan biricik tatlı yeğenim,belki bana kızacak ama ona güvenmediğimden değil,ne bileyim ortam çok kötü o yüzden valla.Neyse ki artık bu düşüncelerimden kurtuldum,kötü şeyler düşünmüyorum.

     Doktorum da bana dua etmemi söylemişti.Ediyorum da zaten.Hatta o zaman doktorum bana ''bol bol dua et'' dediğinde çok şaşırmış ve şaşırdığımı kendisine de söylemiştim.Sanki doktorlar robot.Bana dua etmemi söyledi ya o gün,sanki daha bir yakın hissettim kendimi ona ve çok sevindim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder